Bir e-ticaret şirketi sahibi olarak, ürünlerinizi pazarlamak ve işinizi geliştirmek konusunda kuşkusuz çok çaba gösteriyorsunuz. Peki, markalaşma konusunda da benzer bir çabanız var mı?
Markalaşma, sadece şirketinizin adından ve logosundan oluşmuyor; aslında sadece hissedilebilen soyut bir kavram olarak, bunlardan çok daha fazlasını ve uzun bir süreci ifade ediyor. Sizin bir tüketici olarak takip ettiğiniz markaların, en son eğilimleri izleme çabalarındaki heyecanları veya bazı markaların stresinizi azaltmayı, mutluluğu ve memnuniyeti artırmayı vaat ettiği dikkatinizi çekmiştir. İşte markalaşma, tam da bunlarla ilgili…
Kısa ifadesiyle markalaşma; eylemlerinizin, duygularınızın ve misyonunuzun bir bütün olarak gerçekleştirilmesini gerektiriyor. Ve Ideasoft, daha da iyi bir e-ticaret markasına sahip olabilmeniz için sizlere bir yol haritası sunuyor…
Neden marka olmalısınız?
Ne yazık ki pek çok e-ticaret girişimcisi markalaşmanın şirketlerine etkileri konusuna gerekli zamanı ayırmıyor. Oysa bir şirketin, sahip olabileceği en güçlü statü ve artan rekabet koşullarında bile, satışlarını artırmasının yolu büyük bir marka olmaktan geçiyor. Ve nihayetinde tüketiciler bir markayı hikayesi nedeniyle; onunla duygusal bir bağ kurdukları için satın alıyor. Yani e-ticaret şirketlerinin bu bağı kurmak için çalışmalarında büyük fayda var.
Hedef kitlenizi tanıyın
Markalaşabilmek için öncelikle kimlere hitap ettiğini bilmeniz çok önemli. Çünkü ancak hedef kitlenizin istek ve ihtiyaçlarını gözden kaçırmadan adım attığınızda başarıya ulaşabilirsiniz.
Hedef kitlenizin kimlerden oluştuğundan emin olamıyor; ürününüze veya kataloğunuza odaklanarak, işinizin potansiyelini artırabilecek fırsatları kaçırıyor olabilirsiniz. Bu durumda işe, geçmişte ürününüzü satın alanların gerçekten kimler olduğunu öğrenmekle başlayabilirsiniz.
Ölçümlemelerinizi incelemek ve müşterilerinizle yaşamış olduğunuz deneyimleri dikkate almak bu anlamda iyi bir başlangıç olabilir. Burada, işinizle ilgili önemli tüm faktörleri gözden geçirmeniz ve insanların neden ürünlerinizi satın aldıkları sorusunu yanıtlayabilmeniz gerekiyor.
Hikayenizi paylaşın
İnsanlık tarih boyunca masallara ilgi göstermiş. Çünkü hikayeler, insanların hatırlamak istediği şeyleri hatırlamasına yardımcı oluyor. Hikaye anlatma, başkalarıyla duygusal bağlantı kurmaya diğer yöntemlere göre daha uygun. Bu nedenle, potansiyel müşterilerinizde güven oluşturmanın bir yolu olarak, onların kurumsal anlamda dikkatini çekecek ve hakkınızda olumlu konuşmalarını sağlayacak hikayeler anlatabilirsiniz.
Vizyonunuzu yayın
Şirketiniz neyin tarafında yer alıyor? Her marka belirli düşünce ve yaklaşımlar üzerine kuruluyor ve düşüncelerinizi geniş kitlelere anlatabilmeniz gerekiyor. Buna, taraftarlar ve takipçiler oluşturmakla başlayabilirsiniz. İnsanlar, eğer onlarla eşleşen bir vizyon belirlerseniz ve vizyonunuzla ilgili çalışmalarınızı şirketinizle ilişkilendirirseniz mücadelenize katılabilir.
Aşırı vaatler vermeyin
Şirketinizle ilgili hiçbir zaman büyük sözler vermeyin çünkü tüketicilerin en son yaşamak istedikleri his; hayal kırıklığı. Hedef kitlenize verebileceğinizden daha fazlasını vaat ederek ‘savunulamaz’ bir duruma düşerseniz, onları uzaklaştırabilir; böylece, kazanmak için çok uğraştığınız güvenlerini kaybedebilirsiniz.
Müşterilerinize odaklanın
Müşterileriniz için çözüm üreterek, onlarla etkileşiminizi sürdürerek ve pazarlamadan yararlanarak, müşterilerinizin tüm sorunlarını ortadan kaldırıp onları memnun edebilirsiniz. Müşterilerinize tüm saygınız ve ilginizle yaklaşarak, önünde sonunda onların memnuniyet ve takdirlerini kazanmanız mümkün.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder