TÜBİSAD'ın, yanına ETİD, Deloitte ve ComScore'u alarak oluşturduğu "Türkiye e-ticaret Pazarı 2013" başlıklı raporu, sektörün geldiği noktayı ve geleceği göstermesi açısından oldukça önemli bir belge olma niteliği taşıyor.
Dünya üzerinde pek çok konuda pek çok araştırma yapılır. Çoğunluğu resmi verilere dayanmakla birlikte, bu resmi bilgilerin ışığında ileriye yönelik öngörülerde bulunmaya da çalışılır. E-ticaret sektörü de işte bu sınıfta yer alan önemli bir konu. E-ticaretin ülkelere göre farklı tanımlar içermesi, dolayısıyla kapsamının farklılaşması, ulaşılan büyüklüğe dair sonuçların da değişkenlik göstermesi anlamına gelmekte.
TÜBİSAD tarafından yayınlanna "Türkiye e-Ticaret Pazarı 2013" başlıklı rapor hakkında yapılan toplantı, biraz da saydığımız bu farklılıklar nedeniyle girişinde "ne dahil, ne değil" açıklamalarına sahne oldu. Metodolojiyi, yurtdışında yapılan araştırmalar baz alınarak şekillendiren proje ortaklarından Deloitte'nin Ortağı Tolga Yaveroğlu, sanal POS üzerinden geçen her işlemin e-ticaret olmadığına dikkat çekiyor. Bu kapsamda araştırmaya online olarak siparişi verilen ve sanal pos üzerinden ödemesi yapılan işlemler dahilken, çağrı merkezi üzerinden verilen siparişler, yüzyüze alışveriş olmasına rağmen sanal pos üzerinden yapılan işlemler ile işletmelerin bayileri ve şubeleri ile aralarındaki sanal pos üzerinden ödemesi yapılan işlemler dahil değil.
E-ticaret dünyada nasıl tanımlanıyor?
Bu noktada e-ticaretin dünyada nasıl tanımlandığına da dikkat çekmek gerekiyor. Raporda bununla ilgili özel bir bölüm de ayıran TÜBİSAD; OECD, AB, Dünya Ticaret Örgütü, ABD, İngiltere ve Kanada'daki tanımları paylaştı. En kısa tanım "Bilgisayar aracılı ağ üzerinde tamamlanan, mal veya hizmetlerin kullanım haklarını devreden tüm işlemleri kapsar." ile ABD'ye aitken, OECD, çok daha geniş bir tanımı tercih etmiş: "Sipariş alıp vermek için tasarlanmış yöntemlerle, bilgisayar ağları üzerinden yürütülen mal/hizmet satışıdır. Ödeme ve malın / hizmetlerin nihai teslimi, internet üzerinden gerçekleştirilmek zorunda değildir. Bir e-ticaret işlemi, işletmelerin, bireylerin, hükümetlerin ve diğer kamu veya özel kuruluşların arasında yapılabilir. E-ticarete, internet veya elektronik veri değişimi üzerinde yapılan siparişler dahildir. Telefon, faks ve e-posta üzerinden verilen siparişler e-ticarete dahil değildir." Yapılan diğer tanımları alttaki görselde bulabilirsiniz.
Araştırmaya ne dahil, ne değil?
Kriterlerin böylesine farklı olması TÜBİSAD'ın ve metodolojiyi belirleyen Deloitte'nin de titiz davranmasına neden olmuş. Bu titizliğin arkasındaki sebeplerden bir diğer ise, bu yıl ilk kez yapılan bu araştırmanın her yıl tekrarlanacak olması ve ilk raporun diğerleri için referans olarak kabul edilecek olması.
TÜBİSAD, raporun perakende e-ticaret raporu olduğuna özellikle vurgu yapıyor. Yani, şirketler arası yüklü tutardaki ticari tutarları içeren B2B işlemlerinin tamamına yakını ulaşılan e-ticaret büyüklüğüne dahil değil. Tamamına yakını dedik, çünkü küçük bir kısım dahil ve bu raporda şu cümlelerle açıklanıyor:
"Bu çalışmada sadece B2C işlem türleri dikkate alınmaya çalışılmıştır. B2C işlem türlerinin seçilmesinin temel nedeni sektörün çok büyük bir kısmının B2C düzleminde çalışmasının yanı sıra; B2B ve C2C işlem türlerinin izlenmesi ve ölçümlenmesinde yaşanan zorluklardır. Öte yandan değerlendirilen B2C işlemleri içerisinde kısmen B2B ve C2C işlemler de yer almaktadır (örn: firma bayilerinin kendi firmalarından ürün tedariki için B2C siteler üzerinden yaptıkları B2B alışverişler,-gittigidiyor.com / sahibinden.com üzerinden küçük işletme sahibinin dükkanında kullanmak amaçlı bir ekipman satın alması ya da benzer siteler üzerinden bireysel yapılan satışlar, vb.). Bu tür işlemlerin hacmi ölçülememektedir ve B2C işlemlerden tam olarak ayrıştırılamamaktadır."
Araştırma sonuçlarını etkileyen bir diğer kriter ise ürün, hizmet ve bunları sunanlar düzleminde kendini gösteriyor. Raporla ilgili sonuçları paylaşan TÜBİSAD Yeni Medya ve e-Ticaret Komisyonu Başkanı Burak Ertaş, örnek olarak bir giyim mağazası örneğini veriyor. Pek çok noktada şubesi bulunan bu giyim şirketinin şubelerinde yaptığı satışlar araştırmaya dahil değilken, aynı mağazanın internet sitesi üzerinden yaptığı satışlar dahil edilmiş durumda.
"Bu kadar detay gerekli mi?" sorusu aklınıza gelmiş olabilir. Gösterilen titizliğin doğru sonuca ulaşma amaçlı olması hak vermemize neden oluyor. Sektör bazlı kırılımları da açıklayan TÜBİSAD; eğlence, giyim, elektronik, seyahat, dekorasyon gibi sektörler bu sınıfta yer alırken; yazılım sağlayıcılar, donanım sağlayıcılar, telekom operatörleri ve servis sağlayıcılar ile kargo şirketleri gibi kurumların satışları rapora dahil edilmemiş durumda. Aşağıdaki tabloda göreceğiniz iki mavi petek ve etrafındaki gri alanlar araştırmaya dahil edilen alanları ifade ediyor.
Toplam büyüklük 14 milyar TL (KDV hariç)
Tüm bu bilgilerin ışığında, ETİD tarafından belirlenen, ComScore'un verileriyle desteklenmiş ziyaretçi sayısı belli bir büyüklüğün üstündeki e-ticaret siteleri, Deloitte tarafından belirlenen metodoloji ve KDV hariç 14 milyar TL'yi bulan bir Türkiye e-ticaret pazarı büyüklüğü.
Araştırmaya dahil edilen 1263 site dört farklı grubu temsil ediyor. Bu gruplardan Tatil & Seyahat altında bulunan 234 site 5,1 milyar TL'lik büyüklükle pastanın en büyük dilimini kapsıyor. Bu grubu, 620 site ve 5 milyar TL ile online perakende takip ederken, 403 çok kanallı perakende sitesi (hem gerçek hem de online mağazası olanların yalnızca internet mağazalarındaki satışlar) 2,3 milyar TL'yi temsil ediyor. Yalnızca 6 siteyle temsil edilen online yasal bahis sitelerinin büyüklüğü ise 1,6 milyar TL...
Türkiye'nin alacağı uzun bir yol var
Hazırlanan rapor, Türkiye'nin gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler nezdindeki yerini de gösteriyor. Ülkelerde e-ticaretin toplam ticaret içindeki payına bakıldığında İngiltere'nin yüzde 10,4 ile en büyük paya sahip olduğu görülüyor. Bu oran, gelişmiş ülkelerde ortalama yüzde 5 - 5,5 seviyesinde geziniyor. Polonya, Brezilya, Rusya gibi gelişmekte olan ülkelere bakıldığında ise ortalama yüzde 3,5'lik bir e-ticaretin, toplam ticaret içindeki oranı söz konusu. Türkiye ise henüz yüzde 1,3 ile oldukça gerilerde bulunuyor. Bu da, Türkiye e-ticaret pazarının daha uzun yıllar yüksek büyüme oranlarına sahip olacağını gösteriyor. Nitekim, Elektronik Ticaret İşletmecileri Derneği (ETİD) Başkanı Hakan Orhun da bu noktaya işaret ediyor: "Şu an, Türkiye'de internet üzerinden alışveriş yapan 8 milyonluk bir kesim var. Oysa internet kullanıcı sayısı çok daha yüksek. Bu grup, ortalama iki ayda bir alışveriş gerçekleştiriyor. ETİD olarak 8 milyonluk kesimin sayısını yükseltmek, alışveriş sıklığını ise 'ayda iki kez'e indirmeyi hedefliyoruz."
Hazırlanan bu son derece kapsamlı raporla ilgili diğer detaylara ve raporun tamamına TÜBİSAD'ın web sitesi üzerinden ulaşabilirsiniz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder