Müşteri etkileşiminin devamlılığını sağlayan en etkili pazarlama yöntemlerinden birisi de e-postalar. Online mağazanıza gelen ziyaretçilerden, kendi rızaları sonucu alınan e-mail adresleri de bu birlikteliğin ilk adımı aslında. Bir müşteri başka bir firma ile kendi iletişim bilgilerini paylaşıyorsa o mağazanın ürün ve hizmetlerinden gerçekten memnun kalmış demektir. Yoksa hiçbir bilinçli tüketici kendisine 7/24 mail gönderme ihtimali olan bir marka ile bu tarz kişisel bilgilerini paylaşma yoluna gitmez.
Seth Godin‘in adını koyduğu “İzinli Pazarlama” çerçevesinde olanının makbul olduğu e-postalarda her şey, müşterinizin mail adresini aldığınız zaman başlıyor desek yanlış olmaz. Bu noktadan sonra tabiri caizse yarı sahayı geçen top, müşterinin bu güzel jestine mazhar olmuş firmada oluyor artık. Onları bunaltmadan, aşırıya gitmeden, “spam yapmadan” marka ve ürünler ile ilgili bilgilendirmeler yapılır. Doğru kurgulandığı takdirde e-posta pazarlama stratejileri; firmaya kolay kolay bulunamayacak bir müşteri etkileşimi, satışlarda artış ve online mağazanıza ciddi bir trafik akışı sağlayacaktır. Üstelik geçtiğimiz günlerde yapılan bir araştırmaya göre, son altı ayda online alışveriş yapan yüz ABD’liden 32′sinin gördükleri mailler üzerine siteye gidip, para harcadığı belirtiliyor.
Tabi bu yolda asla yapılmaması gerekenler de bulunuyor. Gelin isterseniz hep beraber e-ticaret siteleri için e-posta pazarlama taktiklerine beraber bakalım.
1- E-bültenlerinize abone olmayı kolaylaştırın
Öncelikle e-ticaret sitenizin ana sayfasının görünen bir yerinde e-bülten abonelik formu oluşturun. Bu konuda Facebook ve Twitter gibi sosyal medya kanallarından da paylaşımlarda bulunabilirsiniz. Üyelik esnasında sadece işinize yarabilecek teme bilgileri talep edebilirsiniz. Bunlar; doğum tarihi ve ad-soyad gibi spesifik bilgiler olabilir. Oldukça detaylı bir kayıt formu birçok kullanıcıyı caydıracak ve e-bülten aboneliğinden vazgeçirecektir. Ayrıca bu üyelik sırasında elde ettiğiniz doğum tarihi ve cinsiyet gibi bilgileri, müşterilerinize ufak jestler yapmak için de kullanabilirsiniz. Tabi ki dikkat etmeniz gereken en önemli husus, e-posta veri tabanında tüm kullanıcıların izinli, gönüllü ve gerçek olmaları!
2- Hedef kitlenizin ilgisini çekebilecek içerikler paylaşın
Konu başlığında veya mailin en başında, kullanıcıya sunduğunuz fayda, indirim veya fırsatı vurgulayın. Sadece satış odaklı e-bültenler değil, müşterilerinizin hoşuna gidebilecek formatlarda mailler de gönderebilirsiniz. Verilmek istenen mesajı kısa ve öz bir şekilde kullanıcıya ulaştırın. Onlara tavsiyelerde bulunun. Markanız ve kullanıcı kitleniz ile ilgili konularda ipuçları, öneriler ve rehberler sunun, hatta arada bir markanızın aldığı ödül, piyasaya sürdüğü yeni ürün veya hizmet gibi önemli haberleri çok sık olmamak kaydıyla paylaşın. Unutmayın, e-bülten tasarımınız ne kadar başarılı olursa olsun içeriğiniz ilgi çekici değilse, birçok kişi tarafından istenmeyen postalar kategorisine gönderilme ihtimaliniz bulunuyor.
3- E-postaları sosyal medya kanallarınız ile entegre hale getirin
Dijital dünyanın temellerinden birinin de paylaşmak olduğunu göz önünde bulundurarak, Facebook, Twitter, Pinterest ve Google+ gibi sosyal medya sitelerindekikurumsal hesaplarınızın bağlantılarını ve sosyal paylaşım eklentilerini e-bültenlerinize entegre etmeyi ihmal etmeyin. Böylece aynı anda hem kendi sosyal medya sayfalarınızın tanıtımı yapmış olursunuz, hem de e-postada yer verdiğiniz içeriklerin doğrudan paylaşılmasına imkan verirsiniz.
4- Mobil cihazlardan bağlanan müşterilerinizi de unutmayın
2012 yılının ilk yarısında mobil cihazlardan e-posta görüntülenme oranlarında bir önceki yılın aynı dönemine oranla yüzde 32 oranında bir artış yaşandığı belirtiliyor. Masaüstü cihazlarda ise bu oran gittikçe azalma eğiliminde. Bu bağlamda, markaların ciddi bir pazarlama silahı olan e-bülten gönderimlerini mobil cihazları (tabletler dahil) baz alarak kurgulaması artık her zamankinden de fazla önem arz ediyor. Bu sebeple; e-postanıza yerleştirdiğiniz bağlantıları, dokunmatik ve nispeten daha küçük ekranlı mobil cihazlarda kolay tıklanabilmesi için görünür alanlara yerleştirin. Ayrıca, aksiyona çağıran cümlelerinizi iyi seçin. Mobil kullanıcılarının, o anda muhtemelen hareket halinde olduklarından dikkatlerinin dağılma ihtimallerinin yüksek olduğunu aklınızdan çıkarmayın. Mümkünse, hedefe yönelik ve kişiselleştirilmiş teklifler içeren e-postalar hazırlayın.
5- Bültenlerinizi olabildiğince kişiselleştirin
E-posta pazarlamasının en önemli avantajlarından biri de gönderilen bültenleri kişiselleştirebiliyor olmanız diyebiliriz. Buradaki belki de en önemli nokta; öncelikle e-postalarınıza “Değerli Müşterilerimiz” tadında bir başlangıç yapmaktan kaçının ve onlara gerçek isimleriyle hitap etmeyi tercih edin. Olaya psikoloji açısından da bakarsak, birisinin size isminizle hitap etmesi her zaman algılarınızın daha çabuk harekete geçmesine ve hızlıca aksiyon almanıza vesile olacaktır. Bu sebeple e-postalarda gerçekleştirilecek kişiselleştirme uygulamaları neticesinde satışlarda ve tıklama oranlarından ciddi artışlar yakalamanız mümkün. Sadece müşterinizin ismine özel değil, onun cinsiyeti, ilgi alanı ve önceki alışverişleri baz alınarak da bültenler hazırlama şansına sahipsiniz.
6- Hedeflemenin önemini göz ardı etmeyin
Dijital dünyanın sunduğu diğer bir önemli silah ise hedefleme yapabilme olanağı. E-posta gönderim listenizi olabildiğince büyütebilirsiniz; hatta bu rakam yüz binlere bile çıkabilir. Ancak doğru zamanda, doğru müşteriye, ilgili promosyon ve kampanyayı ulaştıramıyorsanız bunca efor boşa gidecektir. Yapılan bir araştırmayagöre; hedef kitleye yönelik kişiselleştirilmiş mailler, rastgele aynı formatta gönderilenlerden çok daha fazla geri dönüş alıyor. İnternet kullanıcılarının yarısından fazlası, kendilerine özel teklif ve fırsatlarla gelen e-postalara daha fazla ilgi gösteriyor. Bu sebeple mail veri tabanınızdaki kişileri kendi içerisinde gruplara ayırıp; en çok harcama yapanlara ayrı, belirli ürün gruplarında sık sık alışveriş yapanlara ayrı bültenler gönderin.
7- Asla SPAM yapmayın
Eminim birçoğumuz günün her saati posta kutumuza gelen alakasız marka bültenleri yüzünden birçok kez çıldırma noktasında gelmişizdir. Üstelik bu tarz e-postaların aboneliğinden çıkmak da o kadar kolay olmuyor bilindiği gibi. 315 bin e-posta incelenerek hazırlanan bir rapora göre ABD’deki e-postaların yüzde 70′inin spam olduğu belirtiliyor
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder