Sayfalar

Bu Blogda Ara

İyi bir e-ticaret markası oluşturmanın altın kuralları

Bir e-ticaret şirketi sahibi olarak, ürünlerinizi pazarlamak ve işinizi geliştirmek konusunda kuşkusuz çok çaba gösteriyorsunuz. Peki, markalaşma konusunda da benzer bir çabanız var mı?

Markalaşma, sadece şirketinizin adından ve logosundan oluşmuyor; aslında sadece hissedilebilen soyut bir kavram olarak, bunlardan çok daha fazlasını ve uzun bir süreci ifade ediyor. Sizin bir tüketici olarak takip ettiğiniz markaların, en son eğilimleri izleme çabalarındaki heyecanları veya bazı markaların stresinizi azaltmayı, mutluluğu ve memnuniyeti artırmayı vaat ettiği dikkatinizi çekmiştir. İşte markalaşma, tam da bunlarla ilgili…

Kısa ifadesiyle markalaşma; eylemlerinizin, duygularınızın ve misyonunuzun bir bütün olarak gerçekleştirilmesini gerektiriyor. Ve Ideasoft, daha da iyi bir e-ticaret markasına sahip olabilmeniz için sizlere bir yol haritası sunuyor…

Neden marka olmalısınız?
Ne yazık ki pek çok e-ticaret girişimcisi markalaşmanın şirketlerine etkileri konusuna gerekli zamanı ayırmıyor. Oysa bir şirketin, sahip olabileceği en güçlü statü ve artan rekabet koşullarında bile, satışlarını artırmasının yolu büyük bir marka olmaktan geçiyor. Ve nihayetinde tüketiciler bir markayı hikayesi nedeniyle; onunla duygusal bir bağ kurdukları için satın alıyor. Yani e-ticaret şirketlerinin bu bağı kurmak için çalışmalarında büyük fayda var.

Hedef kitlenizi tanıyın
Markalaşabilmek için öncelikle kimlere hitap ettiğini bilmeniz çok önemli. Çünkü ancak hedef kitlenizin istek ve ihtiyaçlarını gözden kaçırmadan adım attığınızda başarıya ulaşabilirsiniz.

Hedef kitlenizin kimlerden oluştuğundan emin olamıyor; ürününüze veya kataloğunuza odaklanarak, işinizin potansiyelini artırabilecek fırsatları kaçırıyor olabilirsiniz. Bu durumda işe, geçmişte ürününüzü satın alanların gerçekten kimler olduğunu öğrenmekle başlayabilirsiniz.

Ölçümlemelerinizi incelemek ve müşterilerinizle yaşamış olduğunuz deneyimleri dikkate almak bu anlamda iyi bir başlangıç olabilir. Burada, işinizle ilgili önemli tüm faktörleri gözden geçirmeniz ve insanların neden ürünlerinizi satın aldıkları sorusunu yanıtlayabilmeniz gerekiyor.

Hikayenizi paylaşın
İnsanlık tarih boyunca masallara ilgi göstermiş. Çünkü hikayeler, insanların hatırlamak istediği şeyleri hatırlamasına yardımcı oluyor. Hikaye anlatma, başkalarıyla duygusal bağlantı kurmaya diğer yöntemlere göre daha uygun. Bu nedenle, potansiyel müşterilerinizde güven oluşturmanın bir yolu olarak, onların kurumsal anlamda dikkatini çekecek ve hakkınızda olumlu konuşmalarını sağlayacak hikayeler anlatabilirsiniz.

Vizyonunuzu yayın
Şirketiniz neyin tarafında yer alıyor? Her marka belirli düşünce ve yaklaşımlar üzerine kuruluyor ve düşüncelerinizi geniş kitlelere anlatabilmeniz gerekiyor. Buna, taraftarlar ve takipçiler oluşturmakla başlayabilirsiniz. İnsanlar, eğer onlarla eşleşen bir vizyon belirlerseniz ve vizyonunuzla ilgili çalışmalarınızı şirketinizle ilişkilendirirseniz mücadelenize katılabilir.

Aşırı vaatler vermeyin
Şirketinizle ilgili hiçbir zaman büyük sözler vermeyin çünkü tüketicilerin en son yaşamak istedikleri his; hayal kırıklığı. Hedef kitlenize verebileceğinizden daha fazlasını vaat ederek ‘savunulamaz’ bir duruma düşerseniz, onları uzaklaştırabilir; böylece, kazanmak için çok uğraştığınız güvenlerini kaybedebilirsiniz.

Müşterilerinize odaklanın
Müşterileriniz için çözüm üreterek, onlarla etkileşiminizi sürdürerek ve pazarlamadan yararlanarak, müşterilerinizin tüm sorunlarını ortadan kaldırıp onları memnun edebilirsiniz. Müşterilerinize tüm saygınız ve ilginizle yaklaşarak, önünde sonunda onların memnuniyet ve takdirlerini kazanmanız mümkün.

E-Ticaret Sitesi Nasıl Kurulur

e-ticaret sitesi nasıl kurulurBu yazımızda sizler için sıfırdan bir e-ticaret sitesinin kurulumunu detaylı bir şekilde aktaracağız. Yazımızı hem ileri seviye hem de teknik açıdan bilgisi bulunmayan kişiler için derleyeceğiz. Bir internet sitesinin (e-ticaret siteleri de dahil) kurulması ve yayına alınarak ziyaretçilere hizmet vermesi için üç ana araca ihtiyacı bulunmaktadır.
Domain : Domainler internet sitelerine tahsis edilen, yıllık bir ücret karşılığında size sunulan alan adlarıdır. İnternet sitenizin prestijini ve kalitesini belirteceğinden dolayı alan adı seçiminizde .com, .net veya .com.tr gibi prestijli uzantıları tercih edebilirsiniz.
Hosting : Domaininiz ile ilşkilendirilerek sizlere sunulmuş web alanıdır. Bu alan içerisine ekleyeceğiniz dosyalar direkt olarak internet sitenizde yayınlanmaktadır. Türkiye’de bir e-ticaret sitesi oluşturacağınızı düşünürsek Türkiye Lokasyon ve Linux işletim sistemini destekleyen bir hosting almanızı tavsiye ederiz.
Yazılım : E-ticaret alanında paket yazılımlar bulunduğu gibi Netbim olarak hazır yazılımlar veya size özel hazırlanan özgün yazılımlar da yapabilmemiz mümkündür. Yazılımları hosting içerisine kurarak ziyaretçilerin domain üzerinden giriş yaptıklarında e-ticaret sistemini görmeleri sağlanır. Yazılımlar bir internet sitesinin arka planında bulunan işlevsel iskeleti olarak da adlandırılabilir.
Not : E-ticaret sitesi kurulumunda mutlaka profesyonel yardıma ihtiyacınız bulunur. Netbim olarak sizlere e-ticaret sistemleri konusunda sahip olduğumuz sayısız referans ile kurumsal çözümler sunmaktayız.
E-TİCARET SİTENİZDEN NE SATACAĞINIZI BELİRLEYİN
E-ticaret siteniz üzerinden nelerin satışını yapacağınızı belirleyin. Genel bir alışveriş sitesi açmayı düşünüyorsanız sektörde bulunan güçlü rakipler ile rekabet içerisine girmek sizi oldukça yorabilir. Bu durum yerine daha alt sektörlere yönelerek satış şansınızı arttırabilirsiniz.
Satacağınız ürünlerin bir listesini çıkarmanız ve ürün eklemelerinizi buna göre yapmanız gerekmektedir. Her ürününüze özgün olarak açıklamaların yazılması, mümkünse profesyonel ürün çekimi hizmetinden yararlanarak kaliteli ürün görselleri sitenizde kullanmanızı tavsiye ederiz. İnternetten alışveriş yapan kişilerin yoğunluğu ürün görsellerinin kalitesinin ilgisini çektiğini ve almasında bir etken olduğunu dile getirmektedir.
SOSYAL MEDYA HESAPLARINIZI ALIN
Site adınıza ait sosyal medya hesaplarınızı mutlaka siteniz yayına girmeden ve kimsenin siteniz hakkında haberi yokken alın. İleride site isminize ait Facebook hesaplarının, Twitter hesaplarının ve diğer sosyal paylaşım platformlarında jenerik isim olarak alınmasının da önüne geçerek üzerinizden prim yapmalarını baştan engelleyebilirsiniz.
Domain isminize ait diğer uzantıları da satın aldığınız takdirde sitenize rakip olarak ileride ortaya çıkabilecek taklitlerinizden de arınmış olursunuz. Sosyal medya hesaplarınızın geliştirilerek sizlere siteniz için ekstra ziyaretçiler sağlaması için Netbim sosyal medya hizmetlerinden profesyonel yardım alabilirsiniz.
 PRESTİJLİ NUMARALAR TERCİH EDİN
Telefon numaraları tüketicilerin gözünde önemli bir etkendir. Örneğin ücretsiz danışma hattı numaralarından olan ve 0800 veya 0850 ile başlayan numaraların yapılan araştırmalar sonucunda alışveriş yapacak kişilere güven verdiği ortaya çıkmıştır.
Prestijli numaralar almak için rakamların uyumlu ve kolay akılda kalabilir şekilde olmasına dikkat edin. Mutlaka sabit hattınızın yanında ücretsiz numaralardan da alarak kurumsallığınızı ön planda tutun.
E-TİCARET SİTEMİZ HAZIR PEKİ YA ŞİMDİ
E-ticaret sitenizi hazır hale getirdikten sonra sıra ziyaretçilerin sitenizi ziyaret etmesine geldi. Bu süreç başlı başına reklama ve zamana dayalı bir süreç olduğundan dolayı tercih edebileceğiniz farklı alternatifler bulabilirsiniz.
Hızlı geri dönüşler istiyorsanız öncelikle Google Adwords reklamlarını, Facebook Reklamlarını, Toplu mail veya interaktif reklamcılık yöntemlerini tercih edebilirsiniz. Daha uzun vadede daha kalıcı bir getiri istiyorsanız ise tercihinizi SEO yani arama motoru çalışmalarından yana kullanabilirsiniz.
Not : Reklam çalışmaları konusunda NETBİM ailesi olarak sitenize özel reklam stratejileri geliştirerek minimum bütçe ile maksimum geri dönüşler almanızı sağlayabiliriz

E-ticarette affiliate pazarlama ile ilgili bilmeniz gerekenler


Satış ortaklığı’ adıyla da bilinen “Affiliate Pazarlama” kısaca; şirketlerin internet üzerinden hem tanıtım, hem satış yapmasını sağlayan önemli dijital pazarlama yöntemlerinden biri.

Ülkemizde de oldukça yaygın olan ve müşterilerin de genellikle olumlu yaklaştıkları “Affiliate Pazarlama”, e-ticaret siteleri için bir yandan satışları artırırken, aynı anda yeni üye kazanma konusunda da oldukça başarılı bir yöntem. Reklamverenin sadece hedeflenen aksiyon gerçekleştiğinde ödeme yapıyor olması sayesinde affiliate marketing aynı zamanda en risksiz pazarlama yöntemlerinden de biri.

Sistem nasıl çalışıyor?

Sistem temel olarak yayıncıların, reklamverenler için bir aracı gibi çalışması üzerine kurulu. İlgili ürün veya hizmetlerin tanıtımını yapan yayıncılar ‘satış ortağı’ oldukları ürüne yönelik bir site açarak veya sahiip oldukları bir sitede ürünlerin tanıtımını yaparak ‘düzenli bir gelir’ elde etme fırsatı yakalamış oluyor. Yayıncılar, “Affiliate marketing” sitesinden aldıkları, kendilerine özel reklam kodlarını ya da bağlantıları sitelerine yerleştirdikten sonra, bu bağlantılar üzerinden gerçekleşen satışlardan komisyon alıyorlar. Reklamveren e-ticaret siteleri ise sadece satış gerçekleştiğinde ödeme yapıyorlar.

Diğer pazarlama yöntemlerinden farkı nedir?

Sizin de bilfiğiniz gibi pek çok farklı dijital pazarlama yöntemi ve her yöntemin kendi özellikleri var. Display reklamlarda CMP ve CPC gibi yöntemlerle çalışmak mümkünken, her iki yöntem de bir satış garantisi taşımıyor. Affiliate marketing’in en önemli özelliği satış veya tanımlanmış olan farklı bir eylemin gerçekleşmesini ödeme yapmadan önce garanti ediyor olması. Eğer hedeflenen eylem gerçekleşmezse bunun da e-ticaret sitesi için bir zararı yok, çünkü bu kez de masraf yapmamış olacak.

Pek çok farklı reklam yönteminde olduğu gibi genellikle bu konuda yayıncı ve reklamverenleri buluşturan affiliate network’leri ile çalışan bu modelde tek yapılması gereken ürün satışından elde edilecek karın ne kadarının affiliate komisyonu olarak tanımlanacağını belirlemek. Kar marjınızı net olarak bildikten sonra bu da ciddi bir sorun değil.

Affiliate Pazarlama’nın e-ticaret sitenize nasıl ve ne gibi faydaları var?

Affiliate pazarlamada gerek banner, gerekse tanıtım yazısı olarak sanal mağazanızla ilgili paylaşımlarda bulunan yayıncılar ne kadar fazla satışa yönlendirme yaparlarsa siz de o kadar fazla kazanırsınız. Hali hazırda var olan satışlarınızı da hesaba kattığınızda bu yöntem sayesinde cironuzda önemli artışlar görmeniz mümkün.

“Affiliate Pazarlama” satışlarınızın yanı sıra; sitenize gelecek olan trafiğin de artmasını sağlayabilecek olan bir sistem. Bununla birlikte; alınan “organik bağlantılar” sayesinde, “arama motoru optimizasyonunuz” da, yani SEO puanınız da olumlu anlamda etkileniyor ve arama sonuçlarındaki görünürlüğünüz de artıyor

İstenmeyen Postalar E-ticaret Sitelerine Ne Zarar Verebilir ?

İstenmeyen Postalar E-ticaret Sitelerine Ne Zarar Verebilir ?E-posta pazarlama, potansiyel müşterilerle iletişimi sağlayan en etkili yöntemler arasında ilk sırada yer almaktadır. Ve e-ticaret sitenizin ziyaretçilerinden, onların izinleriyle alınan kimlik bilgileri de bu aşamanın ilk verilerini oluşturmaktadır. Daha sonra bu etkileşim, onları potansiyel müşterilerinize dönüştürmek amacıyla, ölçülü ve belirli aralıklarla gönderdiğiniz e-postalarla, uzun vadeli ve sürdürülebilir bir iletişime elvermektedir.
Diğer taraftan, bir çoğumuz sıklıkla ve günün her saatinde posta kutusunda istemediğimiz e-postalarla karşılaşmaktayız. Özellikle hitap ettiği hedef kitlede yer alıp almadığımıza bakılmaksızın şirketlerin gönderdikleri e-postalar çok can sıkıcı olabilmektedir. Daha en baştan bu şirket ve markalar bu stratejileriyle gözünde kötü bir imaj çizmektedirler.
İstenmeyen Postalar E-ticaret Sitelerine Ne Zarar Verebilir ?İstenmeyen postalar nasıl ve neden zarar veriyor ?
İstenmeyen e-postalar; doğru hedefleme yapılmadığı halde bize hoş ve şirin gelen ve bizi çileden çıkaran e-postalar şeklinde sınıflara ayrılmaktadır. İstenmeyen çok geniş ve belirsiz bir sözcük olsa da aslında tam olarak; bir ürünü veya hizmeti tanıtma ve pazarlama amacıyla gönderilen e-postaları kapsamaktadır. İstenmeyen e-postaların, bir e-ticaret sitesine birçok nedenle be birçok şekilde zarar verebilmektedir. İşte bunlardan bir kısmı…
İstenmeyen Postalar E-ticaret Sitelerine Ne Zarar Verebilir ?E-posta pazarlama zarar veriyor; İstenmeyen e-postalar, e-posta pazarlama açısından herhangi bir işe yaramadığı gibi şirketlere zarar da vermektedir. Çünkü bu tür e-postaların büyük bir çoğunluğu daha bakılmadan silinme ya da önemsizlere taşınma kaygısı taşımaktadır. Bu nedenle, e-postalarınız potansiyele müşterilerinizin gelen kutusuna düşmeyi başarmış olsa dahi olumlu bir tepkiyle karşılanma oranı oldukça düşük olacaktır.
Yani kullanıcılar, istenmeyen e-postalardan kaçınmakta ve hedefi olmayan bir kampanya planlamadığınız sürece, üçüncü taraflardan satın aldığınız listelerle, sadece o şirkete para kazandırmış oluyorsunuz. Bu da dolaylı olarak e-posta pazarlamasının kötü bir imaj çizmesine neden olmaktadır.
İstenmeyen Postalar E-ticaret Sitelerine Ne Zarar Verebilir ?Sitenizin İtibari Zedeleniyor; Potansiyel müşterileriniz ya da takipçilerinizin izni olmadan onlara e-posta göndererek ürününüzü pazarlamaya çalışmanız, her şeyden önce yasal ve etik olmamaktadır. Bu nedenle istenmeyen postalar, bir e-ticaret firması olarak itibarınıza büyük ölçüde zarar verme potansiyeline sahiptir. Oysa şirketinizin olumsuz algılanmasına neden olan istenmeyen postalar yerine, hedef kitlenizde yer alan potansiyel müşterilerinizi gerçekten ilgilendirebilecek; daha ölçülü, kısa ve öz e-bültenler göndermek her zaman daha doğru geri dönüşler kazanmanızda yardımcı olacaktır.
Siteniz kara listeye girebilir; Web sitenizin gönderdiği istenmeyen e-postalardan rahatsız olan kullanıcılar gönderilerinizi istenmeyen olarak işaretleyecektir. Bu işaretleme sonucunda ise siteniz, farklı İnternet servis sağlayıcılarının düzenli olarak kontrol ettikleri kara listeye girebilmektedir. Bu da üyelik etkinleştirme ve ya satış onayı gibi normal şartlarda gönderilmesi gereken e-postalarınızın bile kara listede olmanız nedeniyle müşterilerinize ulaşamamanıza yol açmaktadır.
Özet geçecek olursak istenmeyen e-postalar; sitenize istemeden yaradan çok zarar verebilir. Bu nedenle izinli bir veritabanı oluşturarak, müşterilerinizle iletişim sağlayacağınız sağlam temeller kurmanız ve satışlarınızı arttırmanız gerekmektedir.

E-Ticaret Sitelerinde Başarılı Olmanın Yolları

e-ticaret-siteleri
Son zamanlarda yıldızı hızla parlayan iş modellerinin başında e-ticaret gelmektedir. İstenilen ürüne ya da hizmete anında erişebilme, benzer marka ve modellerle kıyaslama yapabilme, aynı ürünü daha uygun fiyata bulabilme ve farklı ödeme seçenekleri gibi pek çok avantajı sayesinde, e-ticaret hayatımızın bir parçası haline gelmiş bulunmaktadır. Günün her anında gece gündüz demeden istediğimiz ürünü anında satın alarak adresimize kadar getirtebiliyoruz. Tüm bu kolaylıklar e-ticaret sisteminin vazgeçilmez bir hale gelmesini sağlamaktadır. Bu nedenle pek çok firmalar artık gerçek mağazadan ziyade e-ticaret sistemine geçmiş ve ürünlerini buradan satmaya başlamıştır. Fakat bazı firmalar e-ticaret sahasında başarılı olamamıştır. Bu gibi olumsuz durumdan kurtulmak ve e-ticaret sitelerinde başarılı olmak için birkaç hususa dikkat etmek gerekir. E-ticaret sitelerinde başarılı olmanın yollarını şu şekilde sıralanabilir.
  • Öncelikle e-ticaret sitesinin ismi kısa ve akılda kalıcı olmalıdır. Satılan ürünlerle ne kadar alakalı olursa o kadar hatırlanması kolay olur.
  • Sitenizin ismini tescil ettirin ve koruma altına alın. İlerleyen zamanlarda bu konuda sıkıntı yaşamamanız adına isminizi tescil ettirmeniz önemlidir.
  • E-ticaret sitenizde kullanacağınız yazılımın son derece kullanışlı ve basit olmasına özen gösterin. Reklam Mühendisi – Tek Ürün E-Ticaret Sitelerinizin Dönüşüm Oranını Artırın Müşterileriniz aradığını kolaylıkla bulabilmelidir.
  • Ayrıca yazılımda müşterilerinizi alış verişe devam ettirmeye yönelik pazarlama stratejileri de olmalıdır.
  • Gerçek zamanlı stok durumu ve ödeme sistemlerinin olmasına dikkat edin.
  • Telefonla sipariş ve kapıda ödeme sistemlerini uygulamaya çalışın.
  • Üyelerinize, müşterilerinize ve diğer internet kullanıcılarına onları sıkmayacak şekilde tanıtıcı broşürler ve reklamlar gönderin.
  • E-ticaret sitenizin arama motorlarında üst sıralara çıkabilmesini sağlamak adına gerekli çalışmaları yaptırın.
  • Mümkün ise canlı destek ve sıkça sorulan sorular bölümlerini bulundurun.
  • E-ticaret sitelerinizin geri dönüş oranını arttırmak için www.reklammuhendisi.com adresini de ziyaret edebilirsiniz.

E-ticaret Site Tasarımları satışlarınızı nasıl etkiliyor?


E-ticaret Site Tasarımları satışlarınızı nasıl etkiliyor
E-ticaret Grafik Tasarım

Her sitede olduğu gibi e-ticaret sitelerinde de, tasarımın kalitesi, siteye gelen kullanıcı sayısını etkileyen en önemli faktörler arasında yer almaktadır. Ancak konu internetten online ürün satışı yani e-ticaret olunca bu etki oranı düşünüldüğünden de fazladır.
Bugünkü makalemizde Neticaret bünyesinde bulunan ve uzman grafikerlerin bir araya gelerek oluşturduğu Negrafik ekibi ile yaptığımız röportajın detaylarına yer verilecektir. 14 yılın vermiş olduğu tecrübeden faydalanılmış ve e-ticaret site tasarımlarının satışlara olan etkisi hakkında bir görüşme düzenlenmiştir.
E-ticaret tasarımlarının kalitesi satışları ne kadar etkilemektedir ?
Negrafik: Yapmış olduğumuz tasarımlar ve işletmelerin geri dönüşlerine bakıldığında, yaratıcı bir tasarıma sahip olan e-ticaret sitesinin  %40 ile %50 arasında daha fazla satış yaptığı tespit edilmiştir.
Bu oran çok fazla değil mi ?
Negrafik: Aksine %40 ve %50 ortalama değerlerdir. Tasarımın kalitesi ve siteye uyumuna göre bu oran çok daha yukarılara çıkabilmektedir.
Peki bir tasraım satış oranlarını bu kadar fazla nasıl etkileyebilir ?
Negrafik: Bu sorunuzun aslında bir çok cevabı vardır. Ancak en önemlilerini saymak gerekirse; müşterinin siteye olan güven duygusunun kazanılması, ürünlerin görsel açıdan daha etkili tanıtılabilmesi, istenilen kategori ve ürüne anında ulaşılabilmesi verilir. Kalite, şıklık ve yaratıcı tasarımlara sahip olan her şey, her zaman en fazla ilgiyi görmüş olanlardır.
- Renk uyumu hakkında ne düşünüyorsunuz ? 
Negrafik: Bir tasarımcının en çok dikkat ettiği konular arasındadır. E-ticaret sitesi yapılmadan önce hangi sektöre hitap edileceği araştırılmalı, ve insanların bu sektörde en alışagelmiş oldukları renk tonlamaları kullanılarak ana ve ara renklerin kullanılmasına karar verilmelidir. Bununla birlikte siteye uyum gösterecek bir logonun eklenmesi ve bu logonun kalitesi genel olarak site tasarımınızın kalitesini etkileyici en önemli faktörler arasındadır.
- E-ticaret sitelerinde yapılan tasarımlar niye diğer sitelere göre daha çok önemli ?
Negrafik: E-ticaret siteleri üzerinden ürün satışı gerçekleştirilmektedir. İşletme sahiplerinin internette satışa sundukları ürünler malesef tüketiciler tarafından canlı bir şekilde test edilemez. E-ticaret sites tasarımı ve kullanılan görseller ürünü ne kadar iyi anlatırsa satış oranı da o kadar fazla olacaktır. Unutulmamalıdır ki bir e-ticaret sitesinde ürün satın almadan önce ilk dikkati çeken yer ürün fotoğraflarıdır. Sorunuzun cevabına gelince; e-ticaret tasarımlarının kalitesi satışları ne kadar etkiler diye bir soru sormuştunuz ilk başta. Bu soruya da aynı cevap verilebilir.
Negrafik ekibine bizlere ayırdıkları zaman için bu makale vasıtası ile teşekkür ederiz.

E-ticarette etkili tanıtım nasıl yapılır?



Herkes birgün e-ticaret yapmak isteyecek. Çünkü fiziksel mağazaların devri sonlanacak. Bu bakımında hale ülkemizde internet üzerinden alışveriş yapmamış kimseler olsa da, hızlı gelişen bir yapıya sahip olan ülkemizde yeni nesil girişimciler, internet üzerinden iş yapmaya odaklanıyorlar. Bunun sebebi, yeni nesilin internette eskiye göre daha aktif bir yaşam sürmesi ve işlerini internet üzerinden yapmayı ve sonlandırmayı tercih etmesi. İleride eğitimlerinde internet üzerinden alınması söz konusu olacak. Kaldı ki ABD gibi bazı ülkelerde eğitimde bu sistem ailelerin isteğine göre uygulanabiliyor. E-ticarette tanıtım İleride e-ticaret yapmak isteyeceğinizden bahsettik. Eğer kendi işinizi kurmak istiyorsanız, başvuracağınız işlerden ilki bu olacak. O zaman etkili bir tanıtım yapmak için kullanmanız gerekecek ilk silah, yakın çevrenize kendinizi pazarlamak olmalı. Çünkü milletimizin internet üzerinden alışveriş alışkanlıkları sorulduğundan herkes, güvenlik sorunlarından, güvenmediklerinden bahsediyor. Oysaki aynı kişilere  çevrenizdeki bir kişi e-ticaret firması kursa, o zaman internetten alışveriş yapar mısınız şeklinde olduğunda, yaparım oluyor. Siz çevrenizdeki insanlara kendinizin bir girişim gerçekleştirdiğini açıklayabilirseniz, büyümeniz daha kolay ve hızlı olur.

 Sonrasında dijital pazarlama

 İnternet üzerinden iş yapan her kimse, hizmet veya ürün pazarlasın pazarlamasın, dijital pzarlamanın nimetlerinden faydalanmak durumunda. Eğer yaşamak ve ayakta kalmak istiyorsa bunu yapması, kendisini için artı bir kazanım olur. Bugün dijital pazarlama konusunda uzman olan kişiler, elektronik ticarette dijital pazarlamayı planlamayan girişimlerin battıklarını haber veriyorlar. Bu durumda bir girişime başlamadan evvel, yatırım maliyetleriniz arasında mutlaka reklam ve pazarlamayı dahil etmeniz gerekiyor. Siz siz olun sadece SEO uygulamaları denilen arama motorlarında reklamsız ön plana çıkma işine sadece odaklanarak satış yapmaya çalışmayın. Zira internet üzerinden yapılan satışların reklamlardan gelen kısmı büyük bir pastayı teşkil ediyor.  

E-ticaretin ihmal edilen dört karari

Bu ayki yazımızda e-ticaret operasyonlarında üzerinde çok durulmayan dört kararı ele alıyoruz. Bu kararlar arasında e-ticaretteki amacın netleştirilmesi, fiyat stratejisi, iş modeli ve müşteri memnuniyeti yer alıyor

1-) Amacın netleştirilmesi

E-ticaret faaliyetinin kesinlikle ilk adımı firmanın e-ticareti gerçekleştirmekteki amacın netleşmesidir. Çünkü tahmin edersiniz ki, bundan sonraki birçok aksiyon burada verilecek kararlardan doğrudan etkilenir.
Burada birden fazla amaç söz konusu olabilir. Sadece online satış yapacak bir şirket söz konusu ise (örneğin Hepsiburada) zaten konu çok nettir, tüm ticarî faaliyet e-ticareti ifade etmektedir.
En yaygın amaçlardan biri de, perakendecinin ya da mağazacılık sektöründe faaliyet gösteren bir firmanın ek bir mağaza olarak online satış faaliyetine başlamasıdır, örneğin 100 mağazasına ek olarak online satış yaptığı internet operasyonunu 101. mağazası olarak pozisyonlayabilir. Bir diğer amaç perakendecinin online satışı özel bir amaç için kullanmasıdır, örneğin outlet ürünleri satmak. Bu durumda online satış 100 mağazasına ek olarak bir outlet mağaza açmış olarak pozisyonlanabilir.
Tüm bunlardan farklı olarak perakendeci internet satış kanalının doğrudan ticari etkisinden çok mağazalara yaratacağı fayda ile ilgileniyordur. Bir üstteki örneğimizden gidersek 100 mağazasına ek olarak bu 100 mağazaya destek veren bir iletişim kanalı olarak pozisyonlamış olabilir.
Sadece “e-ticaret bir trend ya da tüm rakiplerim yapıyor” diye yapmak ilerideki karar noktalarında pek çok seçenek ve ihtimal arasında boğulmak demektir. Oysa ki, bu amacın netleşmesi hem operasyondan teknolojiye, iletişimden finansallara tüm kararları hem de işin yönetileceği metrikleri ortaya koyacaktır.

2-) Fiyat stratejisi ve finansal model

E-ticarette çok temel gözükmesine rağmen genelde ihmal edilen ya da detay çalışmaları sonraya bırakılan bir konu finansal model ve dolayısıyla fiyat stratejisidir.
E-ticarette her tür rakibin arkasından takılarak indirimli fiyat sunma tam bir intihar girişimidir. Örneğin sadece 2 kişi ile faaliyet gösteren ve evlerinin bir odasını depo olarak kullanan bir rakibimiz olduğunu düşünelim. Bu rakibimiz çok küçük maliyet yapısı sebebiyle yüzde 7 kâr marjı ile ürün satışı gerçekleştirebilir ve bu satıştan kâr elde edebilirler. Dolayısıyla sürdürülebilir bir stratejiye sahiptirler. Ancak siz kurumsal bir firmada belli personel, depo, kalite, iletişim çalışmaları gerçekleştirmek durumunda olan bir e-ticaret yöneticisi iseniz öncelikle bu maliyetlerin toplamda ne anlama geldiğini netleştirmelisiniz. Bunu tespit ettikten sonra hem tüm ticari kararları finansal temellerinize dayanarak daha rahat verebilir hem de fiyatlandırma stratejinizi ortaya koyabilirsiniz. Böylelikle asla peşine takılmamanız gereken rakiplerinizi ya da ne ölçüde bu rakiplerin indirimlerini takip edeceğinizi belirlemiş olursunuz.

3-) İş modeli ve online mağaza pozisyonlama

E-ticaret faaliyetinde iş modelinin belirlenmesi aynı şekilde çok önemlidir. İlk bakışta iş modeli olarak özel B2B operasyonları saymaz isek çoğunlukla B2C iş modeli esastır. Yani, son kullanıcıya satış yapacağız. Ancak iş modelinde verilmesi gereken kararlar bu kadarla sınırlı değildir. Örneğin Gittigidiyor, n11, SanalPazar gibi pazar yerlerinde konumlandırma yapılacak mı, pazar yerlerine komisyon ödeyerek yüksek trafik imkânlarından faydalanmak istiyor muyuz, sorularının cevapları şirketten şirkete değişiklik gösteren bir konudur. Piyasada kolay ikame edilen ürünlerde sadece rekabetçi fiyat ve promosyon faaliyetleriyle boy göstermek için pazaryerinde yer almak mantıklı gözükür, tabii bu tür ürünlerde de düşük kâr marjları neticesinde pazaryerine ödenecek komisyon meselesi ortaya çıkar. Tersi olarak inovatif, benzersiz ürün gamının satış hacmini üzerinden geçirmeyerek pazaryeri üzerinden satmanın da işin geleceği başkasına bağımlı kalma anlamında riskleri mevcuttur. Pazaryerinde yer almaya karar verirsek de örneğin ne fiyatla satıyor olacağız? Pazaryerine ödenen komisyon bedelini mevcut fiyatlara ilave ederek mi satış yapmak gerekiyor? Gördüğümüz gibi sadece pazaryerinde yer alıp almama konusu bile gerçekten üzerinde düşünülmesi ve çalışılması gereken bir konudur. Benzer şekilde bir örnek daha verelim: Örnek isimli tekstil firmasının e-ticaret departmanıyız ve örnektesktil.com isimli sitemizden de bir mağaza gibi satış faaliyeti yürütüyoruz. E-Ticaret departmanı olarak bir özel alışveriş sitesinde kampanya çıkıp satış yapacak mıyız? Yani, Markafoni de Örnek Tekstil ürünlerinin kampanyası çıkacak mı? Çıkacaksa bu online mağazanın sorumluluğu altında mı olacak? Bu örneklere online mağazaya gelen kurumsal satış taleplerine ne şekilde davranılacağı ya da telefonla satış faaliyetleri de eklemek mümkün.

4-) Mutsuz müşteri

E-ticaret faaliyeti genel olarak bir online satış faaliyeti olduğu için, ciro, marj ve stok gibi temel kavramlar üzerine dönen bir operasyondur. Ciro, marj ve stok değerlerinde hedefini yakalayan operasyonlar başarılı olarak gözükür. Ancak işin geleceğe yönelik sağlığının tahlil edilmesinde müşteri memnuniyeti müthiş büyük önem taşır. Tabii ki, her sektör için müşteri odaklılık esastır ancak bu durum e-ticarette diğer tüm fiziksel ticari modellerden daha önemli boyutlardadır. Neden çok daha önemli olduğunun altında temel iki sebep yatar. Birincisi müşterinin, kapıda ödeme gibi bazı özel istisna ödeme metotları haricinde, parayı önceden ödemesidir. Bu standart ticarî modele ve son kullanıcının alışveriş anlayışına çok ters bir olgudur. Normalde müşteri nakit, senet, kredi kartı her ne şekilde olursa olsun ödemeye dair aksiyonunu gerçekleştirdiğinde ürününü eline alır; ancak e-ticarette ödeme gerçekleşir ve ürün beklenmeye başlar dolayısıyla müşteri tedirgindir. İkinci sebep de alışverişin gerçekleştiği ortamın online olması ile ilgilidir. Online alışveriş yapan bir kişi zaten online kanallara olan yatkınlığı sebebiyle müşteri memnuniyetsizliğini kolaylıkla her tür Web 2.0 platformundan dile getirebilir. Özellikle sosyal medyanın artık herkesin elinin altında olduğu bu dönemde e-ticaretteki mutsuz müşterinin diğer kullanıcıları etkileme gücü çok yüksektir.

Mehmet Çelikol

E-ticarette Fark Yaratan En İyi 9 Yöntem

B2C kadar dikkatleri üzerine çekmese ve ses getirmese de B2B e-ticaret giderek daha fazla kâr getiriyor ve daha hızlı büyüyor. B2B, 2013 yılında yüzde 20 oranında büyürken B2C yüzde 12 büyüdü.
Peki bu büyümeyi yaratan nedir? B2B alıcılarının beklentileri.
B2B’nin tüketiciye uyarlanması piyasayı önemli ölçüde altüst etmiş bulunuyor. Bu da şirketleri daha önce karşılaşmadıkları çetrefilli durumlarla karşı karşıya bırakıyor.
Yeni paradigmaya uyum sağlamak için birtakım düzenlemeler yapan en iyi B2B e-ticaret şirketleri her geçen gün büyüyor ve o kadar hızlı ilerleme kaydediyorlar ki rakiplerini çoktan geride bırakmış durumdalar. Hatta onlara tur bindirmek üzereler.
Ancak yarışa girmek için henüz geç değil. B2B ve B2C’nin başarılı örneklerinin çoğu birbirine benziyor. Bu nedenle entegrasyonunuz için en iyi partneri seçin, kullanacağınız en iyi teknoloji hakkında onun görüşlerini alın ve aşağıdaki tüyoları takip edin:
  1. Akıllı ürün tekliflerinde bulunun: B2B e-ticaret alanının liderleri, piyasa talebine gerçek zamanda tepki verir ve özel müşteri promosyonları ve buna göre fiyatlandırmalar sunar. Her müşteri, her müşteri grubu, her düzen, her cisim ya da her coğrafya için özel indirimler ve fiyatlar teklif etmek için müşteri segmentasyonu teknolojilerinin avantajlarından faydalanır.
  2. Ayrıcalıklı kullanıcı deneyimi uygulayın: Gelişmiş kullanıcı deneyimleri için her geçen gün daha fazla B2B alıcısının feryat ettiği bir dönemde, bu feryatlara çetin çevrimiçi ticaret kabiliyetleriyle cevap verenler kâr edecek ve küresel piyasa payı elde edecek. E-ticaretin kaçınılmaz kurallarına itibar etmeyenler ise piyasanın büyük bir kısmından uzaklaşacak.
  3. Alışverişçiler ve personel için mobil araçlar sağlayın: İşinde iyi B2B tedarikçileri müşteri sadakati inşa etmek için mobil cihazlar kullanıyor. Müşteriler bu cihazları seviyor. Çünkü bütçelerini ve harcamalarını buradan takip edebiliyor ve her yerden sipariş verebiliyorlar. Tedarikçiler de bunları seviyor. Çünkü ilgili tekliflerde bulunmak için verileri kullanabilir.
  4. Verim almak için araçlar sunun: Toptan, tekrar ve programlı siparişler B2B e-ticaretinde oldukça yaygındır. Bu özellikleri desteklemek, rekabet etmeyi uman tüm e-ticaret siteleri için bir zorunluluktur. Şirketler ayrıca hızlı sipariş kabiliyetlerini kullanmayı tercih eder.
  5. Self servis ve müşteri yönetimi sağlayın: B2B müşterileri, hesap ayarlarını B2B e-ticaret mağazaları içerisindeki self servis alanlarında yürütmeyi tercih ediyor. Çalışanlarına haklar tahsis edebilir, masraf merkezleri ve bütçeleri idame ettirebilir, bireysel harcama sınırlarını idare edebilir ve yeni kabul kuralları ile iş akışları kurabilirler.
  6. Gerçek zamanlı envanter seviyeleri ve fiyatlama doğruluğunu sürdürün:Sektörün liderleri, nakliye, sipariş verme ve muhasebe gibi alanlarda işlerini garantiye almak için mobil cihazları kullanırlar. Envanter kontrol yönetmleri, müşterilerin karşılanamayacak siparişler vermesine engel olur ve tedarikçilere toptan satış depolarında neler olduğuna dair bilgi verir.
  7. Her müşteri için farklı teşvikler, promosyonlar bulun: Başarılı B2B e-ticaret siteleri, hacmi çekmek, kambiyo oranlarını artırmak, ortalama sipariş değerini katlamak, sadakati ödüllendirmek ve stokları boşaltmak için müşteriye özel tekliflerde bulunur. Elbette bu promosyonların yönetilmesi zor olabilir. Ancak doğru platform, doğru ortak ve doğru teknolojik yapılanma ile bu promosyonları kolayca yönetebilirsiniz.
  8. PunchOut alışverişi destekleyin: Punchout, büyük firmalarla çalışmak için gereklidir. Kilit müşterilerle yapılan stratejik ortaklıklarla bütünleşmiş bir PunchOut, müşterilerinin bir tedarikçiden direkt olarak onların standart tedarik sistemlerinden sipariş vermelerini sağlar.
  9. Tüm geri hizmet teknolojilerine entegre olun: Buradaki anahtar sözcük “tüm”. EDI, CRM, ERP, PIM, OMS ve çalışma alanınızla ilgili tüm sistemleri birbirine entegre etmek için hiç zaman kaybetmeyin. Veriyi daha sonra tekrar girmek size daha pahalıya mal olacaktır. Kısmi entegrasyonun kısa vadede verimsizlikle ve geri hizmette aynı eforun tekrar harcanması ile sonuçlanacağı unutulmamalıdır.

E-ticaret Sitenize Alan Adı Seçerken Dikkat Etmeniz Gerekenler

İşletmelere e-ticaret yazılımı ve alt yapısı sunan IdeaSoft, e-ticarete adım atmak isteyenlerin alan adı seçerken bilmeleri gereken temel konuları 4 ana başlıkta özetleyen yazısını kurumsal bloğunda yayınladı. İşte pek çok kişi ve işletmenin e-ticarete başlarken çok zorlandığı alan adı seçimi ile ilgili tavsiyeler;
1- Marka tesciline dikkat edin
İlk anda kulağınıza çok hoş gelse ve işinizi çok iyi anlatıyor olsa da seçeceğiniz alan adını kullanmaya karar vermeden önce mutlaka marka tescili olup olmadığını kontrol edin. Bunun için bir uzmandan yardım almak faydalı olur ama başlangıç aşamasında kendi başınıza arama yapmak için Türk Patent Enstitüsü’nün sitesini ziyaret edebilirsiniz.
2- Anahtar kelime kullanılmalı mı?
Türkiye’den ve dünyadan en büyük e-ticaret sitelerini düşünecek olursanız büyük kısmının alan adının içerisinde anahtar kelime kullanımının çok yaygın olmadığını görebilirsiniz. Eğer düşük pazarlama bütçesi ile yola çıkıyorsanız, belli bir arama hacmi olan ve sitenize hızlı bir şekilde doğrudan organik trafik sağlayacak bir alan adı seçmek çok işinize yarayabilir. Uzun vadede ise anahtar kelime önemini kullanıcı tecrübesine bırakmaya başlayacaktır.
3- Okunduğu gibi mi yazılıyor?
E-ticaret siteniz için seçtiğiniz alan adı kulağa hoş geliyor olabilir ama söylemesi ve anlaşılması acaba yeterince kolay mı? Alan adı içerisinde yabancı kökenli kelime barındırıyorsa kullanıcılar markayı öğrenenciye kadar yazım hatası yapabilirler. Mümkün olduğu kadar telafuzu kolay ve okunduğu gibi yazılan bir alan adını seçmeye özen göstermeniz, yanlış yazımlar nedeniyle müşteri kaybetmenizi önleyebilir.
4- Alan adı uzunluğu
Bugüne kadar kaydedilmiş tüm alan adlarını düşündüğünüzde seçenekler gerçekten de çok kısıtlı. Bu yüzden anlamlı, anahtar kelime içeren ve hoşunuza giden kısa bir alan adı bulmak düşündüğünüzden daha zor olabilir. Eğer bu yüzden uzun bir alan adı seçmeye yönelirseniz, müşeriniz tarafından hem hatırlanma, hem de benimsenme konusunda sorun yaşama riskiniz de çok artabilir. Ayrıca uzun alan adlarının uygun slogan bulma ve daha zorlu arama motoru optğmizasyonu (SEO) gereksinimleri gibi problemleri olduğunu unutmayın.

Geleneksel Mağazalar İnternete Taşınıyor

Dijital pazarlama optimizasyonu şirketi Metrics34’ün Yönetim Kurulu Başkanı Levent Karaçam, geleneksel mağazacılıktan e-ticaret alanına adım atan şirketlerin dikkat etmeleri gerekenlere yönelik hatırlatmalarda bulundu.
Levent Karaçam, e-ticaretin hacmi büyürken ve her geçen gün daha çok sayıda kullanıcı e-ticaret müşterisi olurken, uzun süredir geleneksel mağazacılık yapan şirketlerin de bu yöne eğilmeye başladıklarına dikkat çekti. “Biz de pastadan pay alalım, internetten satış yapalım” yaklaşımı ile üzerinde yeterince çalışılmadan hayata geçirilen birçok online mağazanın bugün beklenen başarıya ulaşamadığına dikkat çeken Karaçam şunları söyledi:
Geleneksel mağazacılıktan gelen şirketlerin internette yapacakları satış operasyonu için ellerini mutlaka sağlam tutarak bu işe başlamaları gerekiyor. Örneğin, online için kullanılan operasyon ve lojistik sistemlerinin ve e-ticaret altyapısının entegre bir biçimde kullanılması olmazsa olmaz diyebiliriz. Şirketler, bu sayede hem fiziksel mağazalarındaki, hem de online mağazalarındaki ürün ve stoklarını tek bir sistemden yöneterek mevcut tüm stokları kolayca takip edebilir, reklam ve tanıtım kampanyalarını daha verimli düzenleyebilirler.

“Flagship” mağazalar internete taşınıyor

İnternet kullanımı ve e-ticaretin yükselişiyle birlikte perakendeciliğin de bir dönüşüm sürecine girdiğine dikkat çeken Metrics34 Yönetim Kurulu Başkanı Levent Karaçam, “Artık tüm perakende firmaları için online mağaza açmak neredeyse bir zorunluluk halini aldı” diyor. “Geleneksel perakendeciliğin kendine özgü kuralları bugün de tabii ki geçerli, ancak hem iş yapma biçimlerinde hem de tüketici tercihlerinde internet kullanımının perakendecileri belirli yönlü hareketlere zorladığı da bir gerçek. Bugüne dek perakende markaları ürün seçkisinden lokasyonuna kadar özenle hazırladıkları ve ‘flagship’ yani ‘amiral gemisi’ olarak adlandırdıkları mağazalara büyük önem verdiler, bu mağazalarıyla gurur duydular, özel tanıtımlar yaptılar. Ama artık e-ticaretin yükselişiyle birlikte online mağazalar da markalar için büyük önem taşımaya başladı, hatta tüketici algısını yönlendirir konuma bile geldiler.”
Levent Karaçam, “Artık markaların ‘flagship’ mağazalarının online dükkanları olmaya başladığını görüyoruz” diyerek sözlerini şöyle sürdürdü: “Tüketiciler bu mağazaları ziyaret ederek yalnızca alışveriş yapmıyor; ürünler ve marka hakkında bilgi sahibi oluyor; aklındaki sorulara yanıt arıyor ve bu ziyareti esnasında son derece önemli bir müşteri deneyimi yaşıyor. Hatta tüketici sokaktaki ya da AVM’deki bir mağazadan alışveriş yapacak olsa bile, ilgili markanın online mağazasını ziyaret ederek ürünleri inceleyip fikir edinmeye çalışıyor. Bir perakende markası da online mağazasına gelen bir tüketiciye en iyi müşteri deneyimini yaşatmak durumunda. Aksi takdirde markanın tüketicinin aklında ve kalbinde arzu ettiği şekliyle konumlanabilmesi mümkün değil.
Online mağaza açan perakende markalarının genel olarak zayıf kaldıkları noktanın dijital pazarlama kanallarının verimli kullanımı olduğuna değinen Karaçam, “Online pazarlama çalışmalarına offline yaklaşımı ile başlamak ve bu şekilde sürdürmeye çalışmak, şirketlerin sorun yaşamalarına neden oluyor. Bu şekilde çalışıldığında, oluşan trafik hassas bir biçimde takip ve analiz edilemediği için, şirketler bir süre sonra ya tüm çalışmalarından vazgeçiyorlar ya da online pazarlama harcamalarını genel pazarlama bütçesi içinde değerlendirerek, gereğinden çok daha fazla harcamayı yanlış kampanya ve kanallara yapıyorlar” dedi.

Tüketiciler Online Alışverişten Ne kadar Memnun?

online alışveriş
Vivaki Business Intelligence Global Web Index Araştırması verileri ile hazırladığıTürkiye’de ve Dünyada Online Alışveriş Alışkanlıkları’ raporunun bu bölümünde; internetin ticari amaçlı kullanımının yaygınlaştığı bu dönemde, Türkiye’de yeni nesil online alışveriş yolculuğu ele alıyor. Tüketicilerin online satın alımlarının cihaz bazında değişimleri, en çok aranan ve en çok satın alınan ürün kategorileri Türkiye bazlı olarak inceleniyor.
Raporun tamamına Campaign Türkiye Dergisi Nisan sayısından ulaşabilirsiniz.
Hızla ilerleyen teknoloji, offline yaşam alışkanlıklarımızı online platformlara taşımaya devam ediyor. Son dönemlerde, online platformlara kayan davranışlarımızın başında internetten alışveriş yapma olgusu geliyor. İnternet üzerinden alışveriş yapma, dijital dünyanın sınırsız seçenekleri, maddi ve zamansal avantajları ile tüketiciler arasında hızla yükselen trendler arasında yerini alıyor. Bununla birlikte online alışverişte mobil cihazların yükselişi de dikkat çekiyor.
Online Alışverişte Türkiye’nin Dünyadaki Yeri
Dünya’daki aktif internet kullanıcılarının son bir ay içinde internet aktiviteleri arasında, ‘online alışveriş yapma’ oranları incelendiğinde ise, Türkiye’nin GWI tarafından raporlanan 32 ülke arasında %62’lik oran ile cihaz farklılığı gözetmeksizin 13. sırada geldiği görülüyor. Bu listede Çin %82’lik online alışveriş oranı ile birinci sırada yer alıyor. Almanya ve İngiltere gibi internet pazarının en yaygın olduğu ve yerleştiği ülkelerde, online satın alma %78 ve %76’lık oranlar ile internet davranışlarının başında geliyor.
Türkiye’de online alışverişte fırsat ve indirim sitelerinden yararlanma oranı %43 olarak ortaya çıkıyor. Bu rakam ile Türkiye GWI tarafından raporlanan 32 ülke arasında 8. sırada geliyor. Tüketiciye çeşitli kazançlar sağlayan bu fırsat ve indirim siteleri, online alışverişi Türk insanı için daha cazip kılıyor.
dünyada
Online Alışverişte Tercih Edilen Cihazlar
Türkiye’deki aktif internet kullanıcılarının cihaz sahipliği bazında gerçekleştirdikleri online aktiviteler incelendiğinde, masaüstü ve dizüstü bilgisayar kullanıcılarının %57‘sinin cihazlarından online alışveriş yaptıkları görülüyor. Bu oran tablet kullanıcılarında %47, akıllı telefon kullanıcılarında ise %48 olarak ortaya çıkıyor. Dizüstü ve masaüstü bilgisayarlar online alışverişte favori cihazlar olarak görülse de, artan akıllı telefon ve tablet kullanıcı sayısına bağlı olarak, mobil alışveriş de hızla yükselen bir trend haline geliyor. 2012 yılına göre online alışveriş amaçlı kullanımda en çok artışı gösteren cihaz %20’lik artış oranı ile tablet olarak ortaya çıkıyor. Bu durum, mobil pazarın hakimiyetinin online alışveriş dünyasında da varlığını göstermeye başladığını kanıtlıyor.
cihaz bazında
Online Satın Almada İlk Sırada Giyim Kategorisi Geliyor
Türkiye’deki aktif internet kullanıcısı tüketicilerin online olarak satın aldıkları ürünler, kategori bazlı incelendiğinde ilk sırada giyim kategorisinin geldiği görülüyor. Türk tüketiciler internet üzerinden %36’lık oran ile kıyafet satın alırken, ayakkabı alıcılarının oranı %30.  Ardından ise hazır yemekler ve kitaplar geliyor. Giyim, ayakkabı, kitap, yemek gibi tüketicilerin günlük hayatlarında her daim yer alan, tüketicinin önceden bildiği, karşılaştığı ve satın alma kararını verdiği ürünler, sağladığı çeşitli avantajlar dolayısıyla online platformlardan alınıyor.
Yüksek değerli ve teknolojik ürünler hakkındaki bilgiler daha çok online platformlarda araştırılıyor. Online olarak daha çok araştırılan, fakat  daha az satın alınan ürünlerin başında gelen araba için Türkiye’de online araba araştırması yapan her 2.42 kişiye karşılık, 1 online alıcı olduğu görülüyor. Hazır yemek, kişisel bakım ürünleri ve sosyal eğlence araçları ise online platformlarda daha az araştırılan fakat daha çok online satın alınan  ürünler içinde yer alıyor.
kategori

E-ticarette Dijital Pazarlama İçin Şimdi Tam Zamanı

digital-marketing
Dijital pazarlama optimizasyonu şirketi Metrics34’ün Yönetim Kurulu Başkanı Levent Karaçam, yaz mevsimine rahat ve kazançlı bir şekilde girmek isteyen e-perakende şirketlerinin, içinde bulunduğumuz aylarda dijital pazarlama faaliyetlerine ağırlık vermeleri gerektiğine dikkat çekti.
“E-ticarette dijital pazarlama için şimdi tam zamanı” diyen Levent Karaçam, online perakendeciler için zamanlamanın büyük önem taşıdığını hatırlatarak, aksi takdirde pazarlama bütçelerinin verimsiz kullanılma riskinin bulunduğuna dikkat çekti. Karaçam şunları söyledi: “Yaz ayları, Anneler ve Babalar Günü yaklaşıyor. Özellikle giyim alışverişinin hareketlendiği bu dönemlere hazırlıksız yakalanmak istemeyen ve satışlarını artırmak isteyen e-perakendeciler için de dijital pazarlama çalışmalarına odaklanmak için en ideal dönemdeyiz. Yaz mevsimi ile birlikte giyim ürünlerinde indirim sezonu da başlamış oluyor. Perakendeciler, indirim sezonunda yaptıkları dijital pazarlama faaliyetlerini indirimleri duyurmak için kullanıyorlar oysa bu faaliyetlere başlamak için yazı beklememek gerekiyor.”
Dijital pazarlama kampanyalarından en iyi sonucu almak için indirim sezonu ya da özel günlerden en az 20 gün önce çalışmalara başlanmasının şart olduğunu kaydeden Karaçam, “Örneğin, Anneler Günü’ne yönelik bir kampanya düzenleyen perakendecinin bunu doğru kanalları kullanarak potansiyel müşterilerine duyurması için Anneler Günü’nün olduğu haftayı beklemesi son derece yanlış. Yaşanacak yoğunluk, teslimatın gecikmesinden, paketin özensiz hazırlanmasına ve hatta siparişin yanlış gitmesine kadar müşteri memnuniyetini olumsuz etkileyecek birçok faktörü tetikleyebilir. Özellikle geleneksel mağazacılıktan e-ticarete geçen perakendeciler, dijital pazarlamanın CRM ve lojistik gibi diğer bileşenlerle birlikte bütünsel bir faaliyet olarak değerlendirilmesi gerektiğini unutmamalılar” diye konuştu.

Düşük Hız E-ticarette Müşteri Kaybettiriyor

e-ticaret site hızı
Türkiye’deki e-ticaret sitelerinin yüklenme hızlarının, ‘iyi’ olarak kabul edilen 85’in altında kaldığına dikkat çeken Medianova CEO’su Serkan Sevim, bu durumun müşteri kaybına yol açtığını söyledi. Site yüklenme hızının düşük kalmasının arama sonuçlarındaki sıralamayı da etkilediğini belirten Sevim, “Araştırmalar, kullanıcıların yüzde 79’unun hızından memnun kalmadıkları bir siteden tekrar alışveriş yapmadıklarını gösteriyor. E-ticaret sitelerinin yükleme hızı ile ilgili optimizasyon yapmaları ve bunu SEO çalışmalarının bir parçası olarak benimsemeleri gerekiyor” dedi.
Türkiye’deki e-ticaret sitelerinin yüklenme hızlarının ortalamanın altında kaldığını belirten Medianova CEO’su Serkan Sevim, bu durumun arama sonuçlarında alt sıralarda kalmaktan müşteri kaybetmeye kadar birçok soruna yol açtığını söyledi.
Google tarafından geliştirilen ‘PageSpeed Insights’ servisini kullanarak e-ticaret sitelerinin yüklenme hızlarını ölçtüklerini söyleyen Sevim, “Bu servis, sitelerin hızlarını 0-100 arasında bir ölçekte değerlendiriyor. 85 ve üstü skor alan sitelerin hızı iyi olarak nitelendirilirken, bu skorun altında kalan sitelerin hızlandırmaya yönelik gerekli optimizasyonu mutlaka yapması gerekiyor. Medianova olarak gerçekleştirdiğimiz testlerde, Türkiye’deki e-ticaret sitelerinin ortalama skorunun 70 olduğunu gördük. Bu da hız açısından oldukça ciddi bir duruma işaret ediyor” diye konuştu.
Site yüklenme hızının, arama motorlarının organik arama sıralaması algoritmasının önemli bir parçası olduğunu ifade eden Sevim, “Sadece bu kriter bile, aramalarda üst sıralarda yer almak isteyen site yöneticileri için, hızlandırmaya yönelik optimizasyonun da SEO çalışmalarının bir parçası olması gerektiğini gösteriyor” dedi.
Yavaş siteden tekrar alışveriş yapılmıyor
Araştırmalara göre, sitelerin yüklenme hızının tüketicilerin alışveriş davranışlarını doğrudan etkilediğini belirten Sevim, “Kullanıcıların yüzde 47’si e-ticaret sitesinin 2 saniye ya da daha kısa bir süre içinde açılmasını istiyor. Yüzde 40’lık bir kesim ise yüklenmesi 3 saniyeden fazla süren siteden çıkıyor. Daha çarpıcı olan ise kullanıcıların yüzde 79’unun hızından memnun kalmadıkları bir siteden tekrar alışveriş yapmamaları. Ek olarak, 1 saniyelik bir gecikme ya da 3 saniyeyi aşan bekleme süreleri de müşteri memnuniyetini yüzde 16 oranında düşürüyor” dedi.
Yüzde 43’e kadar hız artışı mümkün
Bu kapsamda web sitelerinin ve uygulamalarının yüklenme hızını artıran hızlandırma platformu Aksela’yı geçtiğimiz aylarda kullanıma sunduklarını hatırlatan Sevim, “Sadece e-ticaret sektörünün değil bankacılık ve medya gibi farklı sektörlerden şirketlerin de yararlanabildiği Aksela, siteleri ve uygulamaları farklı tarayıcı ve cihazlara göre optimize ederek, yüzde 43’e kadar daha hızlı yüklenmelerini sağlıyor. Aksela’nın sağladığı yüklenme hızı artışı, web sitelerinin SEO değerini artırarak, arama motorlarında daha üst sıralarda gösterilmelerine de yardımcı oluyor. Bu da organik trafikte yüzde 37’ye kadar artışı beraberinde getiriyor” diye konuştu.

E ticaret alışverişlerimizde en çok ne alıyoruz

paypal_aramex_large

200 Milyar Dolarlık Global Sınır Ötesi E-ticaret Pazarında, Türk  Şirketler İçin Ciddi Bir Büyüme Potansiyeli Bulunuyor.
200 milyar dolar olarak öngörülen TÜRKİYE sınır ötesi e-ticaret pazarı, 5 sene içerisinde türk firmalar için 2 milyar dolara ulaşma potansiyeli taşıyor.
E-ticaret Türkiye’de hızlı büyürken, Ortadoğu ve Rusya pazarlarının gelişimi Türk firmalarına e-ticaret kanalı ile ihracatlarını arttırabilecekleri yepyeni olanaklar barındırıyor.
Global ödeme sistemi Paypal ve uluslararası gönderimin lider firmalarından Shop and Ship by Aramex, e-ticaret sektörü oyuncuları için bu büyük pazardan pay alabilmek adına çözümler sunuyor.
193 pazarda, 25 farklı para birimi ile 132 milyon aktif hesaba hizmet veren uluslararası e-ticaretin lider markası PayPal ve Türkiye’nin yakın bölgesinde lojistik ve taşıma çözümleri konusunda uzman kuruluş Shop and Ship by Aramex, Türkiye’deki e-ticaret şirketlerinin yurt dışı pazarlara açılmaları, ihracat kapasitelerini güçlendirmeleri ve Orta Doğu ve Kuzey Afrika Bölgesi’nde 500 milyon doları bulan pazara kolaylıkla giriş yapabilmeleri adına çözümler üretiyor.
“E-ticaret sektöründe ihracat 5 sene içerisinde 2 milyar dolar seviyesine gelebilir”
Aramex ile e-ticaret sektörüne getirdikleri çözüm ortaklığı üzerine görüşlerini belirten PayPal Türkiye Ülke Direktörü Kıvanç Onan, “Yaptırdığımız araştırmaya göre dünya genelinde yaklaşık 90 milyon tüketici düzenli olarak yurtdışındaki web sitelerinden alışveriş yapıyor. 2 trilyon dolarlık e-ticaret sektörünün 200 milyar doları sınır ötesi alışverişten (ülkerler arası alışveriş) oluşmaktadır. Türk şirketlerinin de bu doğrultuda online ihracat pazarından alacağı payın 200 milyon dolar olduğunu tahmin ediyoruz. Önümüzdeki 5 yıl içerisinde, Türkiye’ye komşu ülkelerde inanılmaz bir büyüme potansiyeli görüyoruz.” dedi. Geçen senelerde, e-ticaret ile ihracatın önünde gümrük uygulamaları, bürokatik engeller ve orantısız maliyetler bulunduğunun altını da çizen Onan, bu sorunların bir kısmının çözüldüğünü ve 2013 yılında yurtdışı satışlarda % 80 civarında bir büyüme gerçekleştiğini kaydetti.
Onan sözlerini şöyle sürdürdü: “Ancak,  potansiyel düşünüldüğünde mevcut rakamlar Türkiye için yetersiz. Şirketlerin e-ticarete yönlendirilmesi, uluslararası tüketicilerin mutlaka bekledikleri lojistik ve ödeme güvenliği standartlarının dünya normlarını yakalaması gerekiyor. Özellikle KOBİ’lerin bu noktada yetkinliklerinin artırılması neticesinde, Türkiye’den yurtdışına olan e-ticaret satışlarının gelecek 5 sene içinde 1,5 ila 2 milyar dolar seviyesine gelebileceğine inanıyoruz. PayPal olarak bu konuda iş ortaklarımızla çalışmalarda bulunuyoruz. PayPal ve iş ortağımız Shop and Ship by Aramex, sözünü ettiğimiz tüm konularda, özellikle Türkiye’nin ihracatına katkıda bulunacaktır.”
Shop and Ship by Aramex ile 52 ülke ve 300 bin kullanıcıya ulaşma imkânı
Shop and Ship modeli ile e-ticaret sektörü oyuncularının ve KOBİ’lerin artık küresel pazarları da rahatlıkla hedefleyebileceklerine dikkat çeken Aramex Küresel E-Ticaret Direktörü Hassan Mikail, yurtdışından yüksek standartlı, birinci kalite ve rekabetçi fiyata sahip ürünler için büyük bir talep olduğunu gözlemlediklerini ifade etti. Uygulamanın ilk olarak Orta Doğu ve Afrika’yı kapsadığını söyleyen Hassan Mikael, “Bölgenin sınır ötesi piyasa değeri Shop and Ship ile yaklaşık 500 milyon dolar seviyelerinde. Sistem, e-ticaret sektörü oyuncularına ve KOBİ’lere, hiçbir ek maliyet ödemeden 52 şehre ve 300 binden fazla online müşteriye ulaşma fırsatını sağlayacak. Burada altını çizmek istediğimiz en önemli konu; bu küresel pazardan pay almanız için sizden ekstra hiçbir ücret talep edilmiyor olması. Shop and Ship by Aramex ile size sınır ötesi alışveriş hizmeti verebilmeniz adına her alanda çözümler ve hizmetler sunuyoruz.” dedi.
Ortadoğu ve Kuzey Afrika Bölgesi ile Rusya’da e-ticaret 2 sene içerisinde 50 milyar doları geçecek
PayPal’ın Ipsos aracılığı ile yayınladığı ‘PayPal Insights’ raporuna göre, orta doğu e-ticare pazarı 2011 yılından 2012 yılına kadar yaklaşık %29’luk bir büyüme ile 9 milyar dolara ulaştı. Bu büyeme hızının en büyük nedenleri arasında lokal markaların online hizmet sunarak farklı bölgelerden temin edilen ürünleri satmaları oluşturuyor. Bu durum özellikle orta doğu bölgesinde sınır ötesi online alışveriş potansiyelinin büyüklüğünü gösteriyor. Büyümenin bu hızla devam etmesi ile 2015 yılına bakıldığında pazarın 15 milyar dolar olması bekleniyor. Özellikle mobil cihazların kullanım oranındaki büyüme ile Ortadoğu ve Kuzey Afrika bölgesindeki mobil oranı 2015 yılında 6 kat daha büyüyerek 3 milyar dolara ulaşacak. 10 milyar dolarlık Rusya e-ticaret pazarına bakıldığında senelik yaklaşık %25’lik bir büyüme görülüyor. Sınır ötesi alışverişin 700 milyon dolar olduğu Rusya’da, önümüzdeki 5 sene içerisinde bu rakamın en az 5 katına çıkacağı öngörülüyor. Özellikle Rusya’daki perakende potansiyeli ile 2015 yılında e-ticaret pazarının 36 milyar dolara çıkması bekleniliyor.
Öne çıkan bilgiler ve rakamlar
-Online alışverişte en çok harcama seyahate ve elektronik cihazlara yapılıyor.
-E-ticaret sektöründe Rusya en cazip pazarlardan bir tanesi. Önümüzdeki iki yıl içerisinde Orta Doğu ve Kuzey Afrika Bölgesi’yle beraber Rusya’da, pazarın 50 milyon doları aşacağı öngörülüyor.
-2015’e kadar, mobil kullanım ile birlikte büyümenin 6 katına çıkacağı öngörülüyor.
-2015’e kadar sektördeki büyümenin 3 milyar dolarının mobil kullanımdan geleceği öngörülüyor.
-Küresel ticarette içeriğe göre öne çıkan diller İngilizce, Arapça ve Çince.
-Türkiye’deki e-ticaret sektörü oyuncularının en büyük sıkıntısının, iade ve değişim süreçlerinin fazla olması ve bunun neticesinde yansıyan lojistik masraflar olduğu belirtiliyor.