
Diğer taraftan, bir çoğumuz sıklıkla ve günün her saatinde posta kutusunda istemediğimiz e-postalarla karşılaşmaktayız. Özellikle hitap ettiği hedef kitlede yer alıp almadığımıza bakılmaksızın şirketlerin gönderdikleri e-postalar çok can sıkıcı olabilmektedir. Daha en baştan bu şirket ve markalar bu stratejileriyle gözünde kötü bir imaj çizmektedirler.

İstenmeyen e-postalar; doğru hedefleme yapılmadığı halde bize hoş ve şirin gelen ve bizi çileden çıkaran e-postalar şeklinde sınıflara ayrılmaktadır. İstenmeyen çok geniş ve belirsiz bir sözcük olsa da aslında tam olarak; bir ürünü veya hizmeti tanıtma ve pazarlama amacıyla gönderilen e-postaları kapsamaktadır. İstenmeyen e-postaların, bir e-ticaret sitesine birçok nedenle be birçok şekilde zarar verebilmektedir. İşte bunlardan bir kısmı…

Yani kullanıcılar, istenmeyen e-postalardan kaçınmakta ve hedefi olmayan bir kampanya planlamadığınız sürece, üçüncü taraflardan satın aldığınız listelerle, sadece o şirkete para kazandırmış oluyorsunuz. Bu da dolaylı olarak e-posta pazarlamasının kötü bir imaj çizmesine neden olmaktadır.

Siteniz kara listeye girebilir; Web sitenizin gönderdiği istenmeyen e-postalardan rahatsız olan kullanıcılar gönderilerinizi istenmeyen olarak işaretleyecektir. Bu işaretleme sonucunda ise siteniz, farklı İnternet servis sağlayıcılarının düzenli olarak kontrol ettikleri kara listeye girebilmektedir. Bu da üyelik etkinleştirme ve ya satış onayı gibi normal şartlarda gönderilmesi gereken e-postalarınızın bile kara listede olmanız nedeniyle müşterilerinize ulaşamamanıza yol açmaktadır.
Özet geçecek olursak istenmeyen e-postalar; sitenize istemeden yaradan çok zarar verebilir. Bu nedenle izinli bir veritabanı oluşturarak, müşterilerinizle iletişim sağlayacağınız sağlam temeller kurmanız ve satışlarınızı arttırmanız gerekmektedir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder